Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4372 | 34,4992 | |
EURO | 36,3826 | 36,4482 | |
Külah Köyü; Alaca'nın Batısında, Sungurlu Alaca arasında ki en yüksek yerde kurulmuştur.
Çorum'a uzaklığı 70 km.
Alaca'ya uzaklığı 16 km.
Alaca Ankara karayoluna 2 km.
Rakım 1.150 m. Haritanın Bel 1.200 m.
Köyümüzün Altyapısı:
Elektrik: Var
Su Şebekesi: Var
Yol: Asfalt
Telefon: Var
Kanalizasyon: Var
Okul: Var. Öğrenci çok az olduğundan taşımalı sistem uygulanmaktadır.
Ekonomisi:Tarıma dayalı ekonomiye sahiptir. Buğday, Arpa, Nohut, Mercimek, Ayçiçeği ekilir. Eskiden hayvan yemi için Yulaf, Fi, Zeyrek de ekilirdi. Hayvancılık tamamen bitmek üzere, insanların ihtiyacı olduğu halde bakamayacakları için besleyemiyorlar .Bu yüzden artık köyümüzde manda, koyun, keçi, eşek, at, ördek, kaz göremiyoruz. Bazı evler kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile inek ve kümes hayvanı besliyor. Köy halkının yarısından fazlası tarlalarını ortakçılık sistemi ile ektiriyorlar. Köyde yaşayanların ekonomisini iyileştiren asıl sebep bir çok kişinin emekli maaşı alması.
İklim: Kışları soğuk ve az yağışlı, yazları kurak ve ılıktır.
Su kaynaklarımız kısıtlıdır. Kışın yağış çok olursa arazinin bir iki metre altı tamamen kil olduğundan su fazla derinlere inemiyor, ya doğal yollardan eşme olarak çıkar yararlanırız, ya da eşmeler mevkiinde olduğu gibi kanallarla bir yerde toplanır köyün içme suyu şebekesine aktarılır. Eğer yazın havalar çok sıcak ve kurak giderse su rezervini de dikkatli kullanmıyorsak o yaz muhakkak su sıkıntısı çekilir. Köyümüzün bitki örtüsü: Bir miktar mera otlak olarak kullanılır, dere kenarlarında çok az miktarda söğüt, kavak ve meyve ağacı vardır. Son yıllarda küçük tepeye dikilen çam fidanları köyümüze ayrı bir hava vermiştir.
Nüfusu: 2007 sayımında 60 kişi
Köyümüzün bilinen ya da kulaktan kulağa aktarılan ilk okuma yazma bilenleri. İbrahim Hoca (İbrahim Coşkun), Ahmet Hoca (Ahmet Coşkun), Satılmış Efendi (Satılmış Kulaksız), Haydar Kahya (Haydar Kulaksız). Birde mezarlıklarda yada dini törenlerde çok iyi kuran okuyan Abidin onbaşı( Abidin Sezici)'dir. Bunları birisinin yardımı ile ezberlemiş mi, okuyor yoksa okuyup yazıyor mu, idi bilinmiyor.
Satılmış Efendi; Sungurlu'da Rüştiye'de okumuş, dokuz yıl askerliğini Halil paşa diye bir paşanın yanında yapmış. Egitimini bilgisini burada geliştirmiş, efendi lakabı düzgün konuşması, giyim kuşamı ve davranışları yüzünden verilmiş.
Haydar Kahya'da Sungurlu'da ve Merzifon'da Rüştiye'de okumuş. Ağabeyinin uzun süreli askerliği nedeni ile okulu bitiremeden dönmüş. Hem eski yazı hem yeni harflerle okuyup yazıyordu.
Eyüp Coşkun ve Hamza Coşkun'un da Sungurlu'da bir müddet rüştiye ye gittikleri, fakat savaş nedeniyle okulu bırakıp askere gittikleri, Eyüp Coşkun'un askerde öldüğü, Hamza Coşkun'un Azerbaycan taraflarına yerleşip geri dönmediği yakınları tarafından söylenmektedir.
Atatürk harf devrimini yapıp arap harflerinden latin harflerine geçildikten sonra, yeni harfler okullarda ve askeriyede öğretilmiye başlanmış. Askerde öğrenenler de gittikleri yerlerde bunu öğretmişler. İşte bu noktada bizim köyümüzden bu tarihi görevi üstlenen ve layıkı ile yerine getiren kişi Avni Çavuş (Avni Harmancı) olmuş. Avni çavuş köyümüze geldikten sonra köylülerimize yeni harfleri öğrendiğini, isterlerse herkese okuma yazma öğretebileceğini söylemiş. Köyün ileri gelenleri toplanmış bu iş için ne gerekiyorsa yapmışlar. İzzet Kulaksız'ın evinde bir odayı sınıf haline getirmişler . Yediden yetmişe herkese okuma yazma ögretmeye çalışan Avni Çavuş büyük bir sabır ve kararlılıkla iki yıl da katılan herkese okuma yazmayı öğretmiş. Hatta matematiği de öğretmiş. Herkes dört işlemi yapıyormuş. Ruhu şad olsun. Bize düşen Avni Çavuş'u köyümüzün ilk öğretmeni ilan etmektir. Avni Çavuş'un okulunda okuyan gençlerden bazıları çok başarılı olmuşlar. Ekonomik durumu iyi olanların babaları, dedeleri bu çocukları okulu olan köylerde okutmaya karar vermişler okul aramaya başlamışlar.
Ali Rıza Kulaksız Sungurlu'da, Mehmet Kulaksız Gökçam ve Perçem'de, Hüseyin Demirbaş Perçem'de, Bekir Kulaksız Eskiyapar'da, Gazi Görür kısa bir süre Gökçam'da, Halil Görür Koçhisar' da okumuşlar.
***
KÖYÜMÜZDE AÇILAN İLKOKULUN TARİHÇESİ
Eğitimci -Yazar Hasan İpek anlatıyor
Köyümüz Öğretmenleri:
Vekil Öğretmenler:
Pire Mehmet'in kısa bir anısı:
Babası düğüne gidiyoruz diye Gökçam'a götürür ve bir tanıdığı ile okula bırakır. Pire Mehmet oradan kaçmak, köyüne dönmek ister ama cesaret edemez. Çünkü Gökçam'a Gelincik Mezarı mevkiinden, eski yoldan gitmişler. Gökçam'daki okula dönem ortasında gittiğinden okula kaydını yapmazlar ama Avni Hoca'dan aldığı eğitim nedeni ile 2. sınıflarla okuturlar. Okula kaydı olmadığından babası karne tatilinden sonra Perçem'e götürür oradaki öğretmen bir sınava tabi tutar ve 3. sınıflarla başlatır.
***
Nazik Coşkun anlatıyor:
Köyümüze gelen ilk ögretmen Nesimi Akpınar ögrenci kayıtlarına başladı, fakat istenen yaş aralığında istedigi ögrenci sayısını bulamayınca yaşları bizden büyük olanları da, bizden çok küçük olanları da kaydetti. Örnegin Nurettin Coşkun çok küçüktü . 4. sınıfa kadar sorunsuz devam ettik. Nesimi ögretmen gittikten sonra zaten yaşları büyük olan kızları okuldan aldılar bir müddet ben de gitmedim. Abim Eyüp Coşkun İstanbulda çalışıyordu izine gelmişti benim okula gitmediğimi öğrenince çok üzüldü. Okula devam etmem için beni ikna etti. Ben o günlerde dilden dile dolaşan Hasanoglan ögretmen okuluna gitmek istiyordum. Okumam yazmam çok iyiidi fakat sakatlıgım nedeni ile sınavlara girmemi kabul etmediler. Bende Ankara Kız Meslek Lisesi'nde ortaokul ve liseyi bitirdim. Köyümüzde liseyi bitiren ilk kadınım. İlk devlet memuru kadınn da benim. 26 yıl çalışıp emekli oldum.