• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Duyurular

Merhaba,

Duyuruları Whatsapp üzerinden yapmaya başladık, duyuru almak isteyenler numaralarını bildirebilir. Akıllı telefonu olmayanlara duyuru malesef gelmeyecek.


Ankara Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 35,2233   35,2868
EURO 36,7429   36,8091
       
Özlü Sözler
İstemek "istiyorum" demek değil, harekete geçmektir. (A.Maurrois)
Son Ziyaretçi Yorumları
Zeki Bayırcı
1987-1990 yılları arasında Külah köyünde öğretmenlik yaptım. Dronla yapılan çekimi izledim. Çok değişmiş. O dönemden tanıdıkları da vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Kalanlara sağlık sıhhat afiyetler diliyorum. Özellikle bana her konuda yardımcı olan İzzet Kulaksız amcaya Rabbim gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşaAllah.

Galip OŞKUN
Yapılan bağışlar dolayısıyla köylülerimize teşekkür ederim. Bunun bir gelenek haline gelmesini ve köyümüzün kalkınmasına yardımcı olmasını yürekten dilerim. Emeği geçen herkese saygı ve sevgilerimi iletirim. Galip COŞKUN

Galip COŞKUN
Aile büyüğümüz Elmas (COŞKUN) ÇELİK'in vefatı dolayısıyla heran yanımızda olan, cenazeye katılan, telefonla arayarak acımızı paylaşan bütün dost ve yakınlarımıza ailemiz adına teşekkür ederim. Galip COŞKUN


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Sponsorlarımız
ATATÜRK' TEN

ATATÜRK' TEN

 Yıl 1934... O dönemde Milli Eğitim Bakanı ise Niğdeli Abidin Özmen'dir.

 Bakan makamında çalışmaktadır. Kapı çalınır. Bakanın gür sesi:

 "Giriniz!" 

Atatürk'ün yaverlerinden biri yanında iki çocukla makama girer.

 Hoşbeşten sonra yaver bey, Bakan Abidin Özmen'e bir zarf uzatır. 

Özmen zarfı açar. Atatürk'ten gelen bir mektuptur bu.: 

"Bay Abidin Özmen, Milli Eğitim Bakanı... Yaverimle,, size iki adet

 fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları uygun göreceğiniz

 bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırıp..." 

Bu, Atatürk'ün bir emridir. Kesinlikle yerine getirilecektir. Bakan

 Abidin Özmen Ortaöğretim Genel Müdürünü çağırır ve şu direktifi verir: 

"Yaver beyin yanındaki bu iki çocuğu H.P. lisesine paralı yatılı

 olarak kaydını yaptırıp, her ikisi için de üçer yıllık paralı yatılı

 makbuzlarının veli ve ödeyen hanesine Atatürk'ün ismini yazdırarak

 bana getiriniz" der. 

Bakanın emri yerine getirilmiştir. Abidin Özmen de kısa bir mektup

 yazarak Yaver Bey'le Atatürk'e yollar. 

Mektubun içeriği şöyle: 

"Muhterem Atatürk, 

Yaver Bey'le göndermiş olduğunuz iki çocuk hakkındaki emirlerinizi

 aldım. Ancak arkalarındaki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve

 Cumhurbaşkanı Atatürk gibi birisinin bulunduğu için; bu iki çocuğu

 fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme hem yasalarımız, hem de

 mantığımız izin vermedi. Bu nedenle her iki çocuğun da, emriniz gereği

 H.P. Lisesi'ne kayıtlarını yaptırdım. Çocukların üçer yıllık okul

 taksitlerine ait makbuzları ekte takdim..." 

Atatürk bu mektup üzerine devrin Başbakanı İsmet İnönü'ye telefon

 ederek: "Bak," demiş. "Senin Milli Eğitim Bakanın bana ne yaptı?"

 diyerek olayı anlatmış. 

İnönü, Bakan'ı adına özür diler. 

Atatürk: 

"Yok," der. "Özür dileme. Çok memnun oldum. Keşke her devlet memuru bu

 medeni cesarete sahip olabilse..." 

Atatürk budur işte. O dönemin bürokratları da bunlardı...

 

Murat ÇAĞIN



Şiir Köşesi
Okunma Sayısı: 1642


18.220.134.161








YAZARIN DİĞER YAZILARI

 

© Copyright 2020  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi | Köy Sitesi


Top