BATMAYAN GÜNEŞ
Doğumunun üzerinden 129 yıl geçmiş ve sanırım sağlam 100 yıldır kendisi ile uğraşılır. Ama ne yazık ki sonuç değişmez o 129 yıl önce doğan güneşi batırmak mümkün olmamıştır. Sanırım dünyanın hiçbir yerinde ve hiç bir döneminde bir kişiyle bu denli uğraşılmamıştır. İşin ilginç yönü uğraşıldıkça yeni yeni özellikleri ortaya çıkan ve uğraşıldıkça güçlenen başka birisi olmamıştır.
Kimisi onu anlayamamış; onu putlaştırmaya kalkışmış, kimisi akla sığmayacak bir şekilde onu inanç dünyasının önünde bir engel gibi görüp düşman kesilmiş, kimisi ise yaptıklarına akıl sır erdirememiş bu yüzden rakibiymişçesine onunla mücadeleyi kendisine bir uğraş edinmiştir.
Oysa o ne putlaşacak kadar basit, ne inançların önünde engel olacak kadar sığ, nede yaptıkları anlaşılamayacak kadar karmaşıktır. O bir su damlası kadar duru, toplumu olumlu yönde değiştirecek kadar akıl ve bilimi kılavuz edinen ve herkesinde böyle davranmasını önerecek kadar pozitivist, inanç dünyasındaki dinginliğin insanı huzura kavuşturduğunu herkesten iyi kavrayacak ve bu uğurda büyük çabalar harcayacak kadar inançlara saygılıdır.
Onu ölümünün 72. ölüm yıldönümünde bir kez daha minnetle anacağız aslında anmak sözcüğü biraz yanlış oluyor çünkü günümüzde yapılanları ve onun düşüncelerindeki isabeti gördükçe her gün anıyoruz.
Bu batmayan güneşin Atatürk olduğunu söylemeye gerek yok sanırım ve uğraşıldıkça, batırılmaya çalışıldıkça yükselen ve parlayan başka bir varlık herhalde evrende yoktur. Önerim onu anlamaya çalışmak, ışığından yararlanmak herkes için, hepimiz için daha yararlı olacaktır. Okuyan herkese saygılarımla. Galip COŞKUN
|