Aslında düşen bir şey yok sadece düştüğüne inanılıyor o kadar. Eski insanlarda gün bilgisi yani takvim kullanımı yaygınlaşmadığı daha doğrusu takvim hazırlayıp bunu insanlara ulaştırma olanağı olmadığı için insanlarda zamanı farkında olabilmek için bir takım pratik yöntemler bulmuşlardır.
Buldukları en pratik yöntem yılı ikiye bölmek olmuştur ve yılı Hızır ve Kasım günleri olmak üzere ikiye bölmüşlerdir. Onların hesabına göre Hızır günleri bu günkü takvime göre 6 mayısta yani Hıdırellez günü başlıyor ve 186 gün sürüyor yani kasım ayının 8. gününe kadar. Kasım ayının 8’inde ise kasım günleri başlıyor ve 180 gün sürüyor. İşte eskilerin günleri, ayları, mevsimleri izlemek için buldukları pratik yöntem. Gerçi özellikle kasım günleri kendi arasında arbain ve hamsin diye adlandırdıkları safhalara ayrılıyor ama o ayrıntılarla sizleri sıkmaya gerek yok.
Çoğu kültürdedoğanın değişim günlerinin yaklaştığını anma yada değişimin başladığı günleri kutlama gibi geleneklerin var olduğu biliniyor Nevruz gibi Hıdırellez gibi. İşte cemre düşmeside bu değişimin yaklaştığını haber veren belirli günler diye adlandırılsa yanlış olmasa gerek.
Arapça kor ateş anlamına gelen cemrenin ilk düşüşünün kasım günlerinin 105. günü olan 19-20 şubat günlerine denk geldiği ve havaların ısınması anlamına havaya düştüğü kabul edilir. Daha sonra ise birer hafta arayla suya ve toprağa düşerek ısıttığı varsayılarak doğanın canlanmaya başladığı kabul edilir.
Herkesin gönlünce baharlar geçirmesi dileğiyle hoşçakalın…. Galip COŞKUN