Bu yazıyı paylaşan herkese merhaba ve köyümüz sitesine katılımları gördükçe bu paylaşımların her gün daha da artacağına inancım çoğalmaktadır. Özellikle de köyümüz sayfasındaki haberleri okudukça bu inancın yarattığı mutluluk dahada artmakta.
Köyümüzde yaşayan bir avuç insanın gayretleri , özelliklede yaş ortalamalarının yüksekliğine karşın bu gayreti göstererek köyün temizliği ve ağaçlandırılması konusundaki çabalari gerçekten övgüye değer. Ve bu çaba bizim her zaman köyümüzün geleceği ile ilgili umutlu olmamıza neden olmaktadır.
Elbetteki bu konuda bizlerede birtakım görevler düşmektedir, en azından maddi ve moral desteğimizi hiçbir zaman eksik etmemeliyiz Atayurdumuzda yaşayan insanlarımızdan.
Bu çabaları görünce insanın aklına ister istemez Yunan mitolojisindeki Pandora’nın kutusunda kalan umut akla geliyor.[1] Hani Prometheus tanrısal ateşi Zeus’tan çalıpta insanlara verince O’nun isteği üzerine tanrılar ceza olsun diye güzeller güzeli Pandora’yı yaratmışlar elinede bir kutu vermişler. Ama kutuda neler yok ki acı, zulüm, kan, gözyaşı ve daha ne ararsan var. Sonrada gelip bu kızı Prometheus’un kardeşine vermişler, Pandora kutuyu açınca kutudaki bütün olumsuzluklar dünyaya yayılmış ve Pandora yaptığı hatayı anlayınca kutunun kapağını kapatmış ve kutuda bir tek umut kalmıştır. İşte bu mitolojik öykünün sonunda derler ki insan oğlu o gün bu gündür bu umutla yaşar.
İşte bizi de diri tutan bu umut olsa gerek köylümüzün çabalarını gördükçe iyi ki umut o kutuda kalmış diyor ve köyümüze, köylümüze bir kez daha teşekkür ediyoruz. Daha güzellerini hep birlikte başarmak dileğiyle hoşça kalın…. Galip COŞKUN
[1] - Mitoloji Sözlüğü- Derman Bayladı, Say Yayınları 2005 istanbul